| Telif Hakları | Cem Yılmaz | Erotik Hikayeler | MP3 İndir 1907 İngiliz-Rus Anlaşması | Açık bilgi paylsım alanı

1907 İngiliz-Rus Anlaşması

Üçlü İtilaf'ın üçüncü halkasını meydana getiren 1907 İngiliz-Rus
anlaşması da, 1904 İngiliz-Fransız anlaşması gibi iki devletin sömürgelerde
cereyan eden çatışmalarını sona erdiren ve bu suretle iki
devlet arasında yakın münasebetlerin kurulmasını sağlayan bir anlaşmadır.
Bu sebeple, İngiltere ile Rusya'nın çatışmalarına değinmeden
1907 anlaşmasını açıklamak mümkün değildir.

İngiltere ile Rusya'nın bütün 19'uncu yüzyıl boyunca süren geleneksel
çatışma alanı Boğazlar bölgesi olmuştur. 20'inci yüzyıl girdiğinde Boğazlar
üzerindeki bu mücadele devam etmekteydi. Bu mücadelenin
ayrıntılarına Osmanlı İmparatorluğunu ele aldığımızda daha fazla gireceğiz.
19'uncu yüzyılla birlikte başlayan Boğazlar üzerindeki İngiliz-Rus
mücadelesine, yüzyılın ikinci yarısından itibaren Orta Asya ve Uzak
Doğudaki mücadeleler de eklendi. Orta Asya'daki İngiliz-Rus mücadelesine
Rusya'nın İ'inci Üç İmparatorlar Ligi'ne katılması meselesinde
biraz değinmiştik. Yüzyılın sonlarına doğru bu mücadele daha da
şiddetlendi ve bilhassa üç ülke üzerinde yoğunlaştı. Bunlar İran, Afganistan
ve Tibet'tir. Rusya'nın bu üç bölgeye sızmaya çalışması İngiltere'yi
Hindistan açısından endişelendirdi. Çünkü her üç ülke de
Hindistan'ın sınırları üzerinde bulunuyordu. Rusya'nın, gerek İran'a
doğru sarkması, Orta Asya'daki bağımsız Türk devletlerini ortadan
kaldırarak ve buraları kendi topraklarına katarak Afganistan'a girmeye
çalışması ve nihayet, yine Orta Asya'dan ilerleyerek Çine alt
bir toprak olan Tibet'e de girmek için çaba harcaması, İngiltere'yi
Hindistan'ın güvenliği bakımından korkuttu. Bu sebeple, İngiltere de
bu üç ülke üzerinde faaliyette bulunarak Rusya'nın buralara girmesini
önlemeye çalıştı. Böylece, 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında İran,
Afganistan ve Tibet üzerinde yoğun bir İngiliz-Rus mücadelesi kendisini
gösterdi.
İki devlet arasındaki bu mücadeleye, 19'uncu yüzyıl sonlarına doğru
bir de Çin ve Uzak Doğu üzerindeki mücadele eklendi. Sömürgecilik
ve Çin'in sömürgeleşmesi konularını açıklamaya başladığımız zaman,
daha iyi görüleceği üzere, Çin Batı'ya açıldıktan sonra Avrupa
devletlerinin sömürüsüne konu teşkil etti ve İngiltere Yang-tze nehri
vadisini kendisi için bir ekonomik sömürme alanı olarak seçti. Yani
İngiltere Çin'e doğu-batı doğrultusunda girdi.
Buna karşılık Rusya Çin'in Mançurya topraklarına göz dikmişti.
Rusya Mançurya'ya ve oradan da kuzey Çin'e girmek istiyordu. Yani
Rusya Çin'e kuzey-güney doğrultusunda girmeye çalışıyordu. Rusya'nın
kuzey Çin'e inmek istemesini İngiltere hoş karşılamadı. Çünkü
kuzey Çine giren Rusya İngiltere'nin sömürme alanı olan Yang-tze
vadisini tehdit edebilirdi.
Tam bu sırada Japonya Uzak Doğuda bir kuvvet olarak sivrildi
ve o da Çin'i sömürmek için Avrupa'lı devletlerin arasına katıldı. Fakat
ne var ki, Japonya da kendisine sömürme ve yayılma alanı olarak
Mançurya'yı seçmişti. Böylece Mançurya üzerinde bir Rus-Japon mücadelesi
ortaya çıktı. Rusya'nın güneye sarkmasını istemeyen İngiltere,
Japonya'yı Rusya'nın üzerine saldırtmak için 1902'de onunla bir
ittifak yaptı. Bu suretle İngiltere'nin desteğini sağlayan Japonya
1904'de Rusya'ya savaş açtı. 1904-1905 Rus-Japon savaşı Rusya'nın
çok ağır bir yenilgisi ile sonuçlandı ve Rusya Mançurya'daki bütün
haklarını Japonya'ya bırakarak Uzak Doğudan çekildi.
Japonya önündeki yenilgi, İngiliz-Rus münasebetlerinde de büyük
bir değişiklik yaptı. Rusya gördü ki, Japonya'yı üzerine saldırtan
İngilteredir. Öte yandan, Asya kıtasında da İngiltere ile mücadele
halindedir. Bütün bu çatışmalar Rusya'ya bir şey kazandırmamıştı. Halbuki
kendisinin geleneksel faaliyet alanı Balkanlar ve Boğazlardı.
Buraları Rusya için çok daha mühimdi. Asya ve Uzak Doğuda yayılma
uğruna bu bölgeleri ihmal etmiş ve sonunda da ağır bir yenilgiye
uğramıştı. Öte yandan; Rusya'nın yine Balkanlar ve Boğazlarda kendisi
için olumlu faaliyette bulunabilmesi için de İngiltere ile münasebetlerine
yeni bir biçim vermesi ve bu münasebetleri yumuşatması
gerekliydi. İşte bu sebepler 1907 İngiliz-Rus anlaşmasının ortaya çıkmasını
sağlamıştır.
1907 İngiliz-Rus anlaşması üç toprağı konu alıyordu. İran, Afganistan
ve Tibet. Anlaşmaya göre: İran üç bölgeye ayrılıyor, Kuzey
İran Rus nüfuz bölgesi, Hindistan'a bitişik olan güney İran İngiliz nüfuz
bölgesi oluyor ve orta kısımda bir tampon bölge. Yani buraya ne
Rusya, ne de İngiltere sızmaya çalışmayacaktı. Afganistan tüm olarak
İngiltere'nin nüfuz alanı oluyordu. Tibet ise, Çin'in bir toprağı
olarak kabul ediliyor ve buraya ne Rusya ve ne de İngiltere girmeye
çalışmayacaktı.
Böylece, 1907 anlaşması ile İngiltere Rusya'yı Hindistan'dan bir
hayli uzaklaştırmak suretiyle, Hindistan'a Rusya'dan gelecek bir tehlikenin
tesirini ortadan kaldırıyordu. 1896'da Hindiçini konusunda
Fransa ile yaptığı anlaşma ile de Fransa'yı da Hindistan'dan
uzaklaştırdığına göre, İngiltere için Hindistan bakımından artık bir
korku kalmamıştı.
Bu anlaşmadan sonra İngiliz-Rus münasebetleri daha fazla bir
yakınlık içine girerek, İngiltere, Fransa ve Rusya arasında, Üçlü İttifaka
karşı bir Üçlü İtilaf bloku ortaya çıkmış olmaktaydı.
Share this article :

Yorum Gönder

 
Gora İzle | İletişim | Sitemap
Destek : Cem Yılmaz Filmleri | Telif VB... Telif Hakkı © 2013. cem yılmaz filmleri - Tüm Hakkları Saklıdır.. Sitemizde yer alan tüm videolar, kaynak kodları ile video paylaşım sitelerinden alınmaktadır. Telif hakları sorumluluğu bu sitelere aittir videoların hiç biri sunucularımızda yüklü değildir. Hak sahiplerinin iletişim adresimizden talep etmesi halinde UYAR-KALDIR yöntemi işletilerek, istenen içerik iki iş günü içerisinde siteden kaldırılır.